1

Ana dili şuuru

Hamdi YILMAZ

Ana dili şuuru

Bundan sekiz yıl önce Köstence’de “Türkçe’nin serbest bırakılışının15’inci yılı” konulu bir seminere katılmıştık.

Şu an sayısını hatırlayamayacağım kadar konuşmacının söz aldığı toplantıda herkes, “Çocuklarımız ana dillerini öğrenmeli” diye Türkçe bir cümle söylüyor, ardından Romence konuşmaya devam ediyordu.

Yani, Türkçe konulu toplantı Romence yapılıyordu. Dönemin Türk Tatar Birliği Bükreş Şube Başkanı Gıyasettin Bey bir sohbetimizde, “Komünist rejim zamanında evimizde ana dilimizi konuşamazdık. Evlere yerleştirilen mikrofonlarla dinlendiğimiz söylenirdi” demişti. Romanya Eğitim Bakanlığı Müfettişi Leman Ali Hanım ile beş yıl önce DDTV’deki programımızın çekimleri için bir araya geldiğimizde, “İyiyiz, daha da iyiye gidiyoruz. Ana dili öğrenme şuuru uyanmaya devam ediyor” şeklinde konuşmuştu. Leman Hanımın sözü ile bundan sekiz yıl önce karşılaştığımız manzaranın vahametinin sebebini anlamış olduk.

Çeşitli kaynakların taranması ile elde edilen bilgilere göre, 1910, 1923, 1928 ve 1938 Romanya anayasaları ile Romanya’daki mevcudiyetleri, müftülükleri, kadılıkları, camileri, vakıfları, okulları, gazete ve dergileri, Romen parlamentosunda diğer azınlıklar gibi hakkı ve hukuku olan milli bir Türk azınlığı bulunduğu kabul edilmiştir.

Komünist dönemdeki Romen anayasası da bu durumu kabul etmiştir. Bu anayasal haklara rağmen Türk azınlığın haklarını kullanması Komünist rejim tarafından zaman içinde engellenmiştir. Azınlıkların iki saat ana diliyle eğitim yapması serbest bırakılmıştır. Fakat Sovyetler Birliği’nde uygulanan “Milletleri türlü kabile ve boylara bölme” siyaseti gereği, Kırım’dan tarih boyu göç eden Tatar Türkleri ile Anadolu asılı Türklerin okulları ve kitapları ayrılmıştı. Tatar Türkleri, Kazan’da Kiril alfabesiyle basılan Tatar Türkçesi’yle yazılan kitapları okumaya zorlanmıştır. Bu maskaralık 1969 yılında Türk okullarının kapatılması ile tamamlanmıştır.

Öte yandan, bu yıllarda Romanya’da mevcut azınlıkların; Macarların, Rusların, Ermenilerin, Almanların ve diğer milletlerin kendi özel okullarında ana dilleriyle eğitim haklarının yasaklanmaması, komünist rejimin Romanya’daki Türklere yaptığı zulüm ayrıcalığının göstergesidir. Türkiye’nin Romen komünist yönetimine karşı hoşgörülü ve iyi niyetli bir tutum takınması ve diğer azınlıklarımızın bulunduğu devletlerden daha fazla hoş görmesi, Romanya’da bulunan Türk azınlığa karşı Romen yönetiminin anlayışlı davrandığı izlenimine kapılmasından kaynaklanmaktadır.

1970 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın Romanya ziyareti sırasında Romen devlet başkanı Çavuşesku ile Türkçe eğitimin tekrar başlatılması kararı alınmış, resmi Romen okullarında haftada dört saat Türkçe ders konmuş ve Bükreş’te altı adet Türkçe kitap bastırılmıştır.

1989 yılındaki ayaklanmanın ardından Romanya’daki komünist rejim yıkılmıştır. Şimdi, Leman Hanım’ın ifadesi ile Türkçe yani ana dili şuuru uyandırılmaya çalışılıyor.

Kolay gelsin!

(Bu yazı 7 Şubat 2013 tarihinde yayınlanmıştır)

 

1