1
Cahit Zarifoğlu vefatının 34. yılı
Şiirleriyle bugünün gençliğine de yol gösteren, alışılmadık söz dizimiyle tanınan çocuk kitaplarının yanı sıra günlük, roman, deneme ve tiyatro eserleri kaleme alan şair ve yazar Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, vefatının 34'üncü yılında yad ediliyor.
"Yedi Güzel Adam" gibi pek çok şiiriyle hafızalarda ve gönüllerde yer bulan şair ve yazar Cahit Zarifoğlu, vefat yıl dönümünde anılıyor.
Hakimlik görevinde bulunan Niyazi Bey ile Şerife Hanımın oğlu Cahit, 1 Temmuz 1940'ta Ankara'da dünyaya geldi. Şair, okuma-yazmayı, resim yapmayı ve Kur'an-ı Kerim okumayı, okula başlamadan önce annesi Maraşlı Evliyazadelerden Şerife Hanım ile anneannesi ve mahalle hocalarından öğrendi.
Lise’de edebiyat dersinden bütünlemeye kaldı
Zarifoğlu, Şanlıurfa'da başladığı ilköğrenimini, 1951'de Kahramanmaraş'ta tamamladı.
Babasının görevi sebebiyle Zarifoğlu'nun çocukluğu Silvan, Baykan, Siirt, Siverek ve Kızılcahamam'da geçti. Usta kalem, lise son sınıfta edebiyat ve matematik derslerinden bütünlemeye kaldığı için 1955'te başladığı lise öğrenimini 1961'de bitirdi.
Kahramanmaraş'a dönerek kısa bir süre vekil öğretmenlik yapan Zarifoğlu bir gazetede çalışmaya başladı. Başarılı edebiyatçının ilk şiirleriyle denemeleri, yerel gazete ve dergilerde yayımlandı.
Lisede Türk edebiyatının önemli isimleriyle dostluklar kurdu
Zarifoğlu ile Türk edebiyatının önemli isimlerinden Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Erdem Bayazıt ve Mehmet Akif İnan'ın Maraş Lisesinde başlayan arkadaşlıkları, "Diriliş", "Edebiyat" ve "Mavera" dergilerinde sürdü. Nuri Pakdil'in Maraş'ta çıkardığı "Hamle" dergisinde ürünleri yayımlandı.
Daha sonra "Yedi Güzel Adam" olarak da hatırlanacak olan aynı arkadaş grubu, 1956-1959 arasında "Yenilik", "Yeni Ufuklar", "Seçilmiş Hikayeler", "Türk Sanatı", "Varlık", "Yeditepe", "Dost", "Pazar Postası" gibi yayınlarda yer alarak, "Maraş'ın Sesi" gazetesinin sanat sayfasında yazı ve eleştiriler kaleme aldı.
Pilot olmak istiyordu
Cahit Zarifoğlu, Eskişehir'de Türk Hava Kurumu'nun uçuş kurslarına katılarak Milli Model Uçak B Sertifikası aldı. Jet pilotu olmak istediyse de kulağındaki rahatsızlık nedeniyle Hava Harp Okulu'na devam edemedi.
Çıkmasına ön ayak olduğu "İnkılap" gazetesinde yaptığı haberlerin yanı sıra günlük yazılar yazan ve sanat sayfası hazırlayan Zarifoğlu'nun bu sayfalardaki yazıları, 1980'de çıkan "Yaşamak" kitabında topladığı günlüklerinin ilk örnekleri oldu.
Zarifoğlu, 1961'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi, uzun süren öğrenciliğinin ardından 1971'de mezun oldu.
Kısakürek ve Karakoç'un, Zarifoğlu üzerinde büyük etkisi oldu
İstanbul'da üniversite öğrenimi gördüğü dönemde Cahit Zarifoğlu'nun kişiliği ve şiiri üzerinde, Necip Fazıl Kısakürek ile Sezai Karakoç'un büyük etkisi oldu.
Yazı hayatı boyunca lisedeki arkadaş grubuyla birlikte hareket eden Zarifoğlu'nun şiirleri, mart 1966'da yeniden çıkmaya başlayan "Diriliş" dergisiyle "Türk Dili" ve "Soyut" dergilerinde, Cemal Süreya'nın "Papirüs"ü, Memet Fuat'ın "Yeni Dergi"sinde yayımlandı.
Cahit Zarifoğlu, haftalık "Yeni İstiklal" gazetesinin Rasim Özdenören tarafından yönetilen sanat sayfasında 1965'te asıl başlangıcını yaptı.
Abdurrahman Cem ve Cahit Zarifoğlu imzalarıyla peş peşe 13 şiir kaleme alan başarılı edebiyatçı, bu şiirleri 1967'de yayımladığı ilk kitabı "İşaret Çocukları"na aldı.
Otostopla Avrupa’yı gezdi
Zarifoğlu, 1967 ve 1973'te gittiği Almanya'da Goethe Enstitüsü'nün dil eğitimi kurslarına katıldı, ayrıca otostop yaparak Avrupa'yı dolaştı.
Kısa bir süre tercümanlık da yapan Zarifoğlu, 1969-1970'te ise "Hakimiyet" gazetesinde teknik sekreterlik yaptı. Usta şair, yoğun çalışması dolayısıyla üniversiteyi 10 yılda tamamladı.
"Yedi Güzel Adam" kitabı 1973'te çıktı
Bir süre kağıt ve otomobil firmalarında da çalışan Zarifoğlu, 1972-1973'te, İstanbul'daki bir kolejde Almanca öğretmeni olarak çalıştı.
Usta şair, 1973'te İstanbul Tuzla'da yedek subay olarak başlayan ve Kars'ta devam eden askerlik görevini 1975'te Kıbrıs'ta tamamladı. Askerliğin hemen ardından Zarifoğlu, makine kimya endüstrisinde memuriyete başladı.
Edebiyat çevrelerinde ilgiyle karşılanan, ilk kitabını kendi parasıyla çıkaran ve yeterince dağıtamadığı için büyük kısmı elinde kalan Zarifoğlu'nun eylül 1973'te çıkan ikinci kitabı "Yedi Güzel Adam" en bilinen eserlerinden biri oldu.
Şairin "İns" adlı eseri 1974'de Edebiyat Dergisi Yayınları arasında çıktı.
Nikah şahitliğini Necip Fazıl yaptı
Zarifoğlu, mütercim sekreter olarak 1976'da TRT'ye geçti.
Necip Fazıl Kısakürek'in aracılığıyla, Abdülhakim Arvasi'nin soyundan gelen, Van müftüsü Kasım Arvas'ın kızı Berat Hanım'la tanışan şair, 19 Ağustos 1976'da evlendi. Zarifoğlu'nun Van'da gerçekleşen düğününde Kısakürek nikah şahidi oldu. Şairin, Fatma Betül, Ayşe Hicret, Ahmet ve Arife adında 4 çocuğu dünyaya geldi.
Zarifoğlu, 1983'te TRT İstanbul Radyosuna atandı. Amatör çizimler yapan başarılı edebiyatçıya, Kısakürek'in "artist" diye seslenmesinin ardından, liseden itibaren "Aristo" olan lakabı, "Artist" oldu.
Türk şiirine kendi üslubunu getirdi
İçine kapanık bir karakteri olan ve şiirini temelde "İkinci Yeni"nin kazanımları üzerine kurarak bu akımda kendi yeniliğinin peşine düşen Zarifoğlu, alışılmadık söz dizimiyle, imge ve bütünlüğe verdiği önemle, Türk şiirine kendi orijinalliğini getirebilen şairlerden biri oldu.
Cahit Zarifoğlu, "Yeni Devir", "Milli Gazete" ve "Zaman" gazetelerinde ve "İslam" dergisinde Ahmet Sağlam, Abdurrahman Cem ve Vedat Can müstear isimleriyle günlük yazılar kaleme aldı.
Şiir yazmakta zorlanmayan, kendi deyimiyle "ilhamı ele geçiren" Zarifoğlu'nun şiirleri İngilizce ve Arapçaya da çevrildi.
Başarılı edebiyatçı, ömrünün son yıllarında yöneldiği çocuk edebiyatında kaleme aldığı "Yürekdede ile Padişah" eseriyle, 1984'te Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülünü kazandı.
İstanbul’da hayata gözerini yumdu
Gül Çocuk dergisinde de yazan Zarifoğlu, "Çocuklar için yazmak, acılarımı azaltıyor." ifadelerini kullanmıştı. Usta şair, pankreas kanseri nedeniyle, 7 Haziran 1987'de İstanbul'da vefat etti.
Zarifoğlu, "Sultan" şiirinde kendisine şöyle seslenmişti:
"Seçkin bir kimse değilim/ ismimin baş harfleri acz tutuyor/ Bağışlamanı dilerim /Sana zorsa bırak yanayım/ Kolaysa esirgeme/ Hayat bir boş rüyaymış/ Geçen ibadetler özürlü/ Eski günahlar dipdiri/ Seçkin bir kimse değilim/ İsmimin baş harflerinde kimliğim/ Bağışlanmamı dilerim/Sana zorsa bırak yanayım/ Kolaysa esirgeme/ Hayat boş geçti/ Geri kalan korkulu/ Her adımım dolu olsa/ İşe yaramaz katında/ Biliyorum/Bağışlanmamı diliyorum"
"Anadan doğma şair"
Zarifoğlu'nun şiiri hakkında yakın dostu Rasim Özdenören, "Şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu, (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir." yorumunda bulunurken, yine yakın arkadaşı Erdem Bayazıt, "Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı, bir algılama olduğu zaman onu hemen anında şiire döküverirdi." yorumunu yapmıştı.
Şair Akif İnan'ın "anadan doğma şair" olarak tarif ettiği Zarifoğlu hakkında, Cemal Süreya da "Ece Ayhan'a sordum, ona göre Cahit Zarifoğlu şiirde yapı sorununu en iyi kavramış, bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu." şeklinde görüşlerini dile getirmişti.
“Ondan sonrakiler onda ders alınacak bir taraf bulacaktır”
Şair İsmet Özel ise Zarifoğlu'nu şu sözlerle anlatmıştı:
"Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, ondan sonrakiler onda ders alınacak bir taraf bulacaktır, hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından."
1