1

Siz siz olun çizgiyi geçmeyin

Çizgiye dikkat lütfen!

Hatırlayanlar veya lütfedip okuyanlar bilir, geçen haftaki yazımızda Erzurum’da çadırlı günlerden, teknolojik ve son sistem bir fuar merkezine geçen yolculuğumuzu ele almıştık. O yazımızda ele aldığımız ve sonuç olarak verdiğimiz bir mesaj vardı ama ne kadar hazindir ki, bu mesajı üzerine alan sayısı yok denecek kadar az olarak yanı başımızda “gerçek” olarak durmaktadır.

Ne demiştik mesajda; fuar örneğinden yola çıkarak elbette her şey zamanla yapılır ve zamanla yol alırdı. Olmayanlar olurdu, bilinmeyenler bilinirdi, bütün bunlar için olması gereken her türlü enerji, heves ve bilgimiz vardı demiştik ve sonrasında;   

Yeter ki yaklaşımımız hizmet amacı mantığıyla olsun! 

Diye de kalın harflerle belirtmiştik.

Bu mesajda biz bütün kamu ve özel sektörü içerisine katarak hizmet verenlerimize demiştik ki attığınız adımlarınız “hizmet amacı” mantığıyla olur ise başarısız olma şansının olamayacağını ifade etmiştik. 

Bakınız hafta içerisinde Büyükşehir Belediyemizin ilgili birimleri ana caddelerde bulunan duraklarımızın önüne park edilmez çizgileri çizdiler ve o saatten itibaren de, sihirli bir el de o alanlara park yapan araçlarımızı meydanlardan kaybettiler... 

Hep yazdık, çizdik ve hatta söylenedurduk, dedik ki; toplum içerisinde yaşamanın gereği kurallara uymaktan geçer diye ama kim dinleyecek ki? 

Bizim asıl konumuz vatandaşımız değil. 

Her zaman kamu ve yetkili olanlardır.

Yani hizmet için parmak kaldırmış ve öne çıkmış olanlardır. 

Hizmete talip olanlardır hedefimizde.

Az önce örneğini verdiğimiz iki çizgi nasıl ki bir kuralı veya kanunu anında ifade ediyor ise kamunun önde geleni olan ita amiri de o çizgiyi çizdirmedeki iradesini ortaya koyabilmelidir.

Yani diyoruz ki; yeter ki yaklaşımınız hizmet amacı mantığıyla olsun. 

Çizgi çok ama çok önemlidir.

Çizgiye ve hizmet amacı mantığına dikkat edenlerin başımızın üzerinde yeri olduğunu bilmeyen yoktur.

Ve zaten, 

Gerisinde su akıp yolunu buluyor.

Ama siz görevinizin başında iken; bırakın hizmetin mantığını, idrakini dahi yapamıyor iseniz ve buna tartınız el vermiyor ise, birilerinin heybesinin yardımıyla ve ileri sürmesiyle geldiğiniz görev alanınızda her hangi bir adım atmadan, asıl görevinizi yapmak yerine, başkalarının hazırlayıp ortaya koyduğu var olan bir peteğin içindeki BAL a parmak uzatarak onu yalamak isterseniz, işiniz yaş.

Bir de yetmezmiş gibi bu iş için de çevrenizde sözü geçen kim var ise uyanıklık ederek, onların ismiyle kendinize oyun alanı açarsanız o zaman çizgiyi geçmiş olursunuz ki hemen uyarımızı yaparız.

Çizgiyi geçenlerin başına ne gelir az çok tahmin edersiniz umarım.

Siz siz olun çizgiyi geçmeyin. 

Sonrasında heybesini taşıdığınız bile size yardım edemez…

Gazeteci/Yazar 

Hakan Dikmen

1