İnsanlar mı vefasız, siyaset mi?

Satranç yapısı itibariyle basit görünen ancak içerisine girildiği zaman çok farklı zorlukları olan bir oyundur. Satranç düşünmeyi, ileri görüşlülüğü, rakibe saygıyı, zamanı iyi değerlendirmeyi ve en önemlisi oyunu okuyabilmeyi gerektirir. Tüm bu meziyetler sizi satrançta farklı kılar. Satrançta daima en iyi diye bir şey yoktur. En iyi her zaman değişebilir çünkü oyun masasında yapılacak hamleler, atılacak adımlar ve gösterilecek performans zamana göre değişebilir.

Siyasete ise satranç gibi düşünmeyi, ileriyi görmeyi geleceği iyi okumayı gerektiriyor, rakibe saygıyı kişiye göre değişir. Siyasette en iyi diye bir şey yoktur. Oyunu iyi kuran yerinde yapılan hamleler ilişki kurulacak kişilere karşı gösterilen performans siyasette önemli mevzi kazandırır.

Siyasette satranç gibi her hamlenin bir işlevi vardır. Bazıları güçlü, bazıları zayıftır yapılan hamlelerin bazıları oyunun başında bazıları oyunun sonunda yarar. Kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. En önemlisi hangi hamleyi ne zaman yapacağın ve karşındakinin ne yapacağını kestirmektir.

Satrançta doğru ve yerinde yapıldığını düşündüğünüz hamle sıra rakibinize geldiğinde onun yaptığı hamleyle sonunuz olabilir. Siyasette somut durumun somut tahlilini yaparken o an doğru olduğunu düşünüp verdiğiniz kararların ve yaptığınız davranışların zamanla aslında ne kadar olumsuz ve yanlış olduğunu görebilirsiniz.doğru yolda ilerlediğini sanıp mat olursunuz. Siyasi ilişkilerde atılan karşılıklı adımlar sonunda yaşanan hayal kırıklığının sebebi budur.

Doğru hamle kazandırır.

Siyasette ve satrançta (S) İkisinde de amaç sonuç almaktır. bazen siyaset satranç gibi siyah beyazdır. 

ikisinde de seçimler ve fedalar vardır, ikisinde de en değerli noktalarınızı, düşüncelerinizi ya da taşlarınızı en başta ortaya çıkarırsanız yerler, yutarlar.

Kısaca siyaset satranç gibidir…

Her birey Şahtır, her bireyin filleri, vezirleri, atları kaleleri ve piyonları vardır. Satrançta en önemsiz taş piyondur, insanlar oyunda hiç tereddüt etmeden piyonu verirler, elbette oyunu kazanmak için piyonlardan vazgeçeceksin. Piyonu atlar takip eder elbette atlarla zaman zaman karşı karşıya gelebiliriz. Yada rakibimizin dengesini bozarız. Zaman zaman rakibimizin ataklarını kesmek için gözden çıkaracağımız ikinci taştır. Filler ise hayatımızın gizli kahramanlarıdır bazen hayatımızı kurtarırız bazen de oyunu onun sayesinde kazanırız. O yüzden filleri vermek istemeyiz eğer fili kaptırırsak o zaman burukluk yaşarız, bazen de mecbur kalırız. Bazen de bir hata sonucu kaybederiz. Sonuçta oyundur oyun devam etmektedir, kaybetmemek için savaşırız.

Kalelerimiz vardır hiç tereddüt etmeden kendini tehlikeye atar bizimle birlikte mücadele eder bizlere güven verir. Kaleler önemlidir aslında ama bazen korumak için kaleleri kaybedebiliriz.

Unutmayın…

Vazgeçemediğimiz olarak nitelendirdiğimiz vezir bizim en önemli taşımızdır. Hayatımızda vezir olarak gördüğümüz insanlardan asla vazgeçmemeliyiz çünkü onlar sizin için hayatlarından isteklerinden vazgeçebilirler. Oyunu kazanmada en önemli taştır vezirse siyasette de sizin için vazgeçemeyecekleriniz vezir olmalı.

Kısaca,

Siyaset, Satranç oyununa benzer.

Kazanmak için bir hamle yaparken "Karşındakinin hamlesini" düşüneceksin ona göre hamle yapacaksın.

"Bugün yerel siyasette anlık hamlelerle kazanmaya çalışan siyaset anlayışı kaybetmeye mahkumdur. Siyaset oyununda her önüne geleni piyon gibi görür, kazanmak için herkesi fedaya kalkışırsan ve bunu satranç başında poz vererek açık seçik beyan edersen kazandığını zannederken bakmışsın ki 'MAT' olmuşsun" 

Vefa'bir semt adı olarak görebilirsin yahut Bozacı filan zannedebilirsin ama unutma ki bir gün sence 'BOZA'cı olacaksın! 

Selam ve dua ile 

Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin